15 Şubat Pazar günü, Vartanants Korosu’nun
kuruluşunun 83. Yılı vesilesi ile yapılan törende Patrik Genel Vekili
Başepiskopos Aram Ateşyan bir konuşma yaptı.[1]
Konuşmasında, Müslümanlaş(tırıl)mış Ermenilere ilişkin görüşlerini de içerecek
şekilde Ermeni kimliğinden ne anladığını ortaya koydu. Anladığım kadarıyla daha
çok Soykırım döneminin “kılıçartıkları” idi sözünü ettikleri sanırım. Ancak
Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler meselesi son yüzyılın meselesi değildir. Çok
daha eski zamanlardan bu yana Müslüman olmuş Hemşinli Ermenileri de yakından
ilgilendiriyor bu konu.
Genel olarak
Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler konusu ve özelde Hemşinli Müslüman Ermeniler
son yıllarda toplum gündemine daha sıklıkla gelmeye başlamış durumda. Bu
tartışmalar Hemşinliler içerisinde ciddi tartışmalara ve arayışlara yol açıyor.
Herkes bu yeni duruma göre yeniden konum belirliyor, tutum almaya çalışıyor.
Bir yandan da mesele ile ilgili hem tarihi hem kültürel çalışmalar yürütülüyor.
Hemşin diline ilişkin duyarlılık gelişiyor. Hemşin Ermenicesi ile yazılmış hem
derleme hem telif eserler yayına hazırlanıyor. Dil, horon vb. kurslar ve
kültürel çalışmalar yürütülüyor.
Doğal olarak bu çalışmalara
yönelik olumsuz reaksiyonlar da oluyor. Bu reaksiyonlar genellikle tahmin
edilebileceği üzere her renkten Türk- İslamcı ve ulusalcı çevrelerden geliyor.
Bu reaksiyonlarda en çok öne çıkan argüman ise, “Ermeni kimliğinin dinsel bir
kimlik olduğu ve Hemşinlilerin Müslüman olmasından dolayı bu kimliğe sahip
olmalarının imkansız olduğu” argümanıdır. Bu argümanı, Hemşinlilerin
Ermenilikle ilişkilerinin bir dönem Ermeni kilisesine bağlanmaktan
kaynaklandığı ancak Ermeni kilisesine bağlanmadan önce de Türk oldukları
teziyle desteklerler. Yani zaten dinsel bir kimlik olan Ermenilikten Müslüman
olduktan sonra tamamen çıkmışlardır. Hıristiyanlıktan önce de Türk olduklarına
göre şu anda tam da istenen kimlik olan Türk- İslam kimliğini rahatlıkla
benimseyebilirler. Hemşinlilerin hiçbir zaman Hıristiyan olmadıklarını ve
Hıristiyan olan Hemşinli Ermenilerin ülkeyi terk ettikleri! Kimsenin
Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeni olmadığını savunacak kadar gerçeklikten kopanlar
da çıkmaya başladı son yıllarda.
Sonuç itibarıyla samimiyetle
dinsel kimliği kimliğin belirleyici bir unsuru olarak görsün veya dini Türkiye
toplumunun bütün gayri Türk Müslüman unsurlarını Türkleştirmenin bir aracı
olarak görsün sonuç değişmiyor. Hemşinlilerin asimilasyonunda din önemli bir
işlev görüyor. Bu işlevi görebilmesinde en önemli unsur ise “Müslüman Ermeni
olmaz” diyen, Türklüğü Müslümanlıkla, Ermeniliği Hıristiyanlıkla eşitleyen
anlayış.
Şimdi Ateşyan’ın sözlerine
gelebiliriz. Ateşyan diyor ki:
“‘Benim büyükannem
Ermeni’ymiş’... Senin büyükbaban da Müslüman’dı. Kimin kanını taşıyorsun sen?
Ermeni, diniyle ayrılmaz bir bütündür. Eğer Ermeni olmak istiyorsan, gelir
vaftiz olursun, Ermeni Kilisesi mensubu olursun, ve o zaman dersin ‘Ben
Ermeni’yim’…… Biz kimden ne talep ediyoruz? Öğrencilerden vaftiz kâğıdı mı
talep ediyoruz? Yönetim kurulu üyelerinden vaftiz kâğıdı mı talep ediyoruz? Ne
olduğunu nereden biliyoruz? ‘Ermeni’yim’ der, Ermenice konuşur, yeter. Dinimiz
o kadar ucuz olmamalı. Mademki biz Ermeni’yiz, Hıristiyan’ız, dinimizi ve
kimliğimizi koruyacağız. Millî ve dinî tüm değerlerimize sahip çıkacağız.
Yoksa, boş bir şeydir ‘Ben Ermeni’yim’ demek. ”
Tane tane gidelim. Ebeveynlerden
kadın olan Ermeni, olduğu durumda diyor ki, Ateşyan, erkek olan da Müslüman.
Bir kere daha yanlış karşılaştırma. Ermeni ve Müslüman kimlikleri karşı karşıya
kullanılamaz. Türk Müslüman, Türk Hıristiyan, Türk Ateist vb. olabildiği gibi,
Ermeni Müslüman, Ermeni Hıristiyan, Ermeni ateist de olabilir.
Soruyor Ateşyan; “Kimin kanını
taşıyorsun sen?” Ben de soruyorum size sayın Ateşyan: Kimin ruhunu taşıyorsunuz
siz? Kan ve soy bağı da nedir? Homojen bir ırk mı var dünyada? Bunlar çok
eskilerde kalmadı mı artık? Dünyada yapılan bütün DNA çalışmaları defalarca
bunu göstermedi mi?
“Ermeni, diniyle ayrılmaz bir
bütündür. Eğer Ermeni olmak istiyorsan, gelir vaftiz olursun, Ermeni Kilisesi
mensubu olursun, ve o zaman dersin ‘Ben Ermeni’yim’” diyor Ateşyan. Hadi
insanın içinden “Emredersiniz paşam!” dedirten üslubu bir yana bırakalım da
benim tanıdığım onlarca ateist Ermeni var, onları ne yapacağız. Kilisenize kayıtlı
olmalarının inançlı oldukları anlamına gelmediğini bilecek kadar tecrübeye
sahip olduğunuzu tahmin ederim. Şimdi bu arkadaşlar Ermenilikten çıkmış mı
sayılıyorlar? Çıktılarsa ne oluyorlar?
Ayrıca hadi diyelim ki bilmem kaç
kuşak önceki dedelerimiz zorla Müslüman oldu. Ondan sonra kuşaklar boyunca
insanlar gönüllü olarak Müslümanlığı benimsediler. Müslümanlık artık bu
insanların doğal dini olmuş durumunda. Zorla Müslümanlaştırmanın tarihsel bir
haksızlık olması kadar, artık bu insanların samimi olarak Müslüman oldukları da
bir gerçek. Sayın Ateşyan size ve Türk- İslamcı zevata tavsiyem; İnsanları
Müslümanlıkları üzerinden Türk, Hıristiyanlıkları üzerinden Ermeni saymaya
çalışmak yerine Müslüman Ermeni gerçeği ile barışın.
Sayın Ateşyan, ben derleme çalışmalarım
sırasında hem Hemşin Ermenicesi konuşan Hemşinlilerde, hem konuşamayanlarda
bazı dualar kaydettim. Bu dualar Ermenice ve hiç Müslüman dualarına benzemiyor.
Hiç Hıristiyan dualarına da benzemiyor. Bu dualar Hıristiyanlıktan bile eski
muhtemelen ve Ermenice. Yüzyılları aşıp gelmiş Hemşinlilerin belleğinde.
Hırıtiyanlık öncesinden gelen vartavar ve xodoç[2]
hala kutlanıyor Hemşinin bazı yaylalarında. Biz hala insanlarımızı tabutla
gömüyoruz. Mezarlarımızın başında ışık yakıyoruz.
Bizim masallarımız, ağıtlarımız,
fıkralarımız, manilerimiz, horonlarımız, ezgilerimiz var. Çok eski zamanların
izlerini taşıyan. Bunları derliyoruz, yenilerini yazmaya çalışıyoruz. Bunlar
bugünün Ermeni kültürünü de besleyen zenginleştiren öğeleri olarak kayda
geçiyor. Hemşinlilerin dil konuşanı konuşmayanı, Hıristiyanı, Müslümanı kendilerini
birleştiren birçok ortak değeri üzerinden ilişkileniyor, birbirinden öğreniyor.
İnsanlar evet dinlerini
değiştirmişler ama kimliklerinin başka birçok unsurunu da korumuşlar. Ermeniyim
demek, Ermenice konuşmak yetmiyor size anladığım kadarıyla. Peki o zaman ilk
gençlik yıllarımda anneme “Ermeniyiz biz” dediğimde verdiği tepkiyi paylaşmam
belki nasıl bir şeyden söz ettiğimizi hatırlatır size: “kena emen dağ Ermeniyim
asa u kezi gedrin”[3]. Ya da
belki şöyle yazmalıyım: “kna amen değ Ermeniem ıse u kezi gdrin.” Yani sayın
Ateşyan, bu ülkede ben Ermeniyim, demek hiçbir zaman boş bir şey olmadı, bugün
de değil.
Biz kötü şeylerden söz ederken,
haykırırken, şaşırırken “sev aspadz”[4]
deriz. Annem bir gün de “yes erginki cermag aspadz unim”[5]
dedi, göksel korumaya ihtiyaç duyduğu bir anda.
Şimdi soruyorum sayın Ateşyan:
Sev aspadz! Mek vovik?[6]
Mahir Özkan
[1] http://www.agos.com.tr/tr/yazi/10690/atesyandan-tartisilacak-sozler?utm_source=dlvr.it&utm_medium=facebook
[2] Vartavar
ve xodoç: kökleri Hıristiyanlık öncesine uzanan şenlik, bayramlar.
[3] Git her
yerde Ermeniyim de de seni kessinler.
[4] Sev
aspadz: kara tanrı.
[5] Benim
gökyüzünde beyaz tanrım var.
[6] Mek
vovik: biz kimiz?